DOLAR 41,7830 0,40%
EURO 48,5895 0,78%
ALTIN 5.634,90-0,58
BITCOIN 4700047-7.57273%
İstanbul
15°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Bir Memleketin Harbi Bu” Yavuz Ağıralioğlu İstanbul Kongresi’nde Vizyonunu Anlattı

Bir Memleketin Harbi Bu” Yavuz Ağıralioğlu İstanbul Kongresi’nde Vizyonunu Anlattı

İstanbul siyasetinde yeni bir dönem başladı. Anahtar parti İstanbul 1. Olağan İl Kongresi,

ABONE OL
Ekim 6, 2025 18:08
Bir Memleketin Harbi Bu” Yavuz Ağıralioğlu İstanbul Kongresi’nde Vizyonunu Anlattı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul siyasetinde yeni bir dönem başladı.

Anahtar parti İstanbul 1. Olağan İl Kongresi, yoğun katılım ve coşkulu bir atmosferle 5 Ekim Pazar günü Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirildi. Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun katılımıyla düzenlenen kongrede salon hınca hınç dolarken, binlerce partili sloganlar ve alkışlarla liderlerini karşıladı.

“Bir Memleketin Harbi Bu” Yavuz Ağıralioğlu İstanbul Kongresi’nde Vizyonunu Anlattı

Anahtar parti İstanbul 1. Olağan İl Kongresi, Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun konuşmasıyla 5 Ekim Pazar günü Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde devam eden coşku ve kararlılığı pekiştirdi. Salonun tıklım tıklım dolduğu kongrede Ağıralioğlu, partinin bir yıllık yolculuğunu, hedeflerini ve topluma sunduğu vaadleri ayrıntılı ve vurgulu bir dille aktardı. Konuşma, hem duygusal hem de iddialı ifadelerin iç içe geçtiği bir hitabet örneği olarak dikkat çekti. Anahtar parti Programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından kürsüye çıkan Anahtar parti İstanbul İl Başkanı Cahit Vural, yaptığı etkileyici konuşmayla salondaki coşkuyu zirveye taşıdı.

“Adımlarımız sert, duruşumuz dimdik”
Konuşmasına kararlılıkla başlayan Vural,sözleriyle salonu ayağa kaldırdı.

 

Vural, şehitlerin adını anarken sesi zaman zaman titredi. “Ben bir asker evladı olarak konuşuyorum. O PKK’nın elindekilerin hesabını sormazsak anamın ak sütü bize haram olsun.” ifadeleriyle büyük alkış aldı.

“Fırat Çakıroğlu’na, Sinan Ateş’e, Aybüke öğretmene sahip çıkmayanlara sesleniyorum!”
Cahit Vural, Türk gençliğinin kahraman isimlerini anarak şunları söyledi:“Bizim kıymetsiz acılarımız var. Fırat Çakıroğlu var İzmir’den, rahmetli Sinan Ateş var, Aybüke öğretmen var, Trabzonlu Eren var, Fethi Sekin var… Onlara sahip çıkmayanlara sesleniyorum: Önümüzden çekilin! Biz onlara sahip çıkarız.”

Salonda bu sözlerin ardından “Vatan sana canım feda!” sloganları yankılandı.

“Kimsesizlerin kimi olmaya geliyoruz”
Vural, konuşmasının devamında Türkiye’nin sahipsiz bırakılmış kesimlerine dikkat çekti:“Bugün polis teşkilatımız kimsesiz, korucularımız kimsesiz, işçimiz kimsesiz, çiftçimiz kimsesiz… Ama bilsinler ki, Sayın Genel Başkanımızla birlikte biz, kimsesizlerin kimi olmaya geliyoruz.” Bu sözlerle birlikte salonda büyük bir alkış tufanı koptu.

“Artık susmayacağım”
Vural, son bölümde sert bir çıkış yaparak, “Bugüne kadar Yavuz Başkan’ın nezaketine hürmet ettiğimiz için sustuk. Ama bundan sonra İstanbul İl Başkanı olarak susmayacağım. Kim laf ederse laf edeceğim, kim harekete geçerse karşısına dikileceğim.” diyerek kararlılığını ortaya koydu.

 

Yavuz Ağıralioğlu sahneye çıktığında salon ayağa kalktı
Vural’ın ardından salonun beklediği an geldi. Sunucunun “Şimdi siyasetin yeni döneminde genç, dinamik ve vizyoner liderimiz geliyor!” sözleriyle birlikte sahneye Anahtar parti Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu davet edildi. Salonda adeta yer yerinden oynadı.

Partililer hep bir ağızdan “Yavuz Başkan! Yavuz Başkan!” sloganları attı.

Alkışlar, tezahüratlar ve meşaleler eşliğinde sahneye çıkan Ağıralioğlu, “Bir memleketin harbi bu!” marşıyla karşılandı.

“Bu memleketin hakkını yemeye kalkanın karşısında biz olacağız”
Ağıralioğlu, konuşmasına “Bu yol, mazlumun ekmeğine göz dikenlerin korkulu rüyası olacak” diyerek başladı.“Biz bu millete sevdalıyız. Bu memleketin hakkını yemeye, emeğini çalmaya kalkan kim varsa, karşısında bizi bulacak. Bizim davamız makam değil, bizim davamız milletin onuru, devletin bekasıdır.”

Salonda sık sık “Birlik, inanç, mücadele!” sloganları yükseldi.
“Yeni bir dirilişin başlangıcı”
Ağıralioğlu konuşmasında ayrıca yeni siyasi vizyonlarını da anlattı:“Bu kongre, sadece bir teşkilat toplantısı değil; Türkiye’nin yeniden dirilişinin ilk adımıdır. Biz milletin sinesinden doğan bir hareketiz. Ne korkarız ne eğiliriz. Bizim davamızın adı: Türkiye’dir.”

Vizyon ve duygunun iç içe geçtiği açılış
Ağıralioğlu, konuşmasına salondaki birlik ve coşkuya atıfta bulunarak başladı: “Sevda gönüllerde var, gönüllerde var. Aşklar geliyor; geliyor adam.” Bu sözlerle kongrenin hem bir siyasi toplantı hem de duygusal bir çağrı olduğunu vurguladı. “Bir memleketin harbi bu” ifadesini defalarca yineleyerek, hareketin sıradan bir siyasi aktörlükten öte, “memleket davası” olarak algılanmasını sağladı.

Konuşmanın devamında parti programının çerçevesi netleşti: “El ele vereceğiz bu kutlu yolda. Yolsuzların korkulu rüyası olan, mazlumun ekmeğine göz dikenlerin karşısında duracak bir kadro” vaadi, Ağıralioğlu’nun tonunu hem millî hem de adalet odaklı bir yere çekti. Sözlerini sık sık “Sözümüz söz bizim; siz de el verin” çağrısıyla pekiştirdi.

“Bir millet yolculuğunun kararlılığı” — kongreye yansıyan anlam
Ağıralioğlu, kongreyi sadece parti içi bir işleyiş toplantısı olarak görmediğini, bunun tersine “bir millet yolculuğunun kararlılığı” olarak tanımladığını söyledi. “Birinci olağan kongre diye dilimizde hecelediğimiz, bir memleket yolculuğunun azminin nişanıdır” sözleriyle kongrenin, hareketin tarihsel iddiasını simgelediğini vurguladı.

Konuşmada, 28 Ekim 2024’teki kuruluşun ardından bir yılın gayretine atıf yapıldı; partinin kısa sürede sokaklara, meydanlara, şehir merkezlerine ulaşma çabasının altı çizildi. Bu çerçevede Ağıralioğlu, “Davetimiz bir kongrenin rutin faaliyetinden daha fazlasıdır” diyerek partinin kitlesel çağrısını öne çıkardı.

Sosyal ve ekonomik hassasiyetlere güçlü vurgu
Ağıralioğlu’nun konuşmasının en dikkat çeken bölümlerinden biri, toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik taahhütler oldu. Emeklilikte kademe beklentisi olanlar, çıraklık mağdurları, atanamayan öğretmenler, siftahsız esnaf, dar gelirli aileler, yüksek enflasyon ve faiz yükü altında mücadele eden işverenler… Söz konusu grupların sorunları tek tek sayılarak, partinin gündeminin sadece ideolojik tartışmalar değil, somut sosyal-ekonomik sorunlara çözüm üretmek olduğuna dair mesaj verildi.

Ağıralioğlu, “Biz millet için çıktık yola. Milleti çağırdık yanımıza. Ömrümüz milletimizin yanında geçti” ifadeleriyle, siyasi söylemi hizmet odaklı kılmaya çalıştı. Bu vurgu, kongre çağrısını salt parti tabanına değil, daha geniş bir toplumsal tabana yapma hedefini görünür kıldı.

İlkeli siyaset, nezaket ve devletçilik temaları
Konuşmada tekrarlanan başka bir tema ise siyasetin ilkeleri ve nezaketine dönüş vurgusu oldu. “Siyasete ilke, mücadeleye nezaket, devlet yönetimine ciddiyet” söylemi üzerinden Ağıralioğlu, mevcut siyasi iklimin eleştirisini yaparken parti olarak farklı bir üslup ve yöntemle iktidara talip olduklarını ilan etti. “Hamasete kurban etmeyeceğiz memleketimizi” sözleri ise siyasetin seviyesini yükseltme ve polemiklere teslim olmama çağrısının net ifadesi olarak yankılandı.

Gelecek hedefleri: “Seçime iktidar hedefleyen” bir söylem
Ağıralioğlu, partinin iddiasını gizlemedi: “Seçim ne zaman olur bilmem ama seçime iktidar hedefleyenleriz.” Bu cümle, partinin kısa vadeli bir muhalefet oyunu oynamadığını, iktidar tahayyülünü programının merkezine koyduğunu gösterdi. Konuşmada, 23 yıldır iktidarda bulunanlara yönelik eleştiriler yer aldı; Ağıralioğlu, “geçmişi doğru muhasebe edebilen, yanlışların hesabını verebilen” bir kadroya ihtiyaç olduğunu savundu.

Ayrıca, partinin hem milliyetçilik hem muhafazakarlık referanslarına atıfta bulunarak, geniş bir tabana hitap etme stratejisi izlediği görüldü: “Memlekette neyi muhafaza etmesi gerektiğini bilenlerin iktidarı” vurgusu, kimlik odaklı fakat kapsayıcı bir dil kullanma çabası olarak okunabilir.

Üslup: İddialı, duygusal, hedef odaklı
Ağıralioğlu’nun hitabeti; iddialı, zaman zaman duygusal, hedefe odaklı bir yapı sergiledi. Tekrarlar ve güçlü imgelerle dinleyicide aidiyet ve kararlılık duygusu yaratma hedefi öne çıktı. Konuşma, yalnızca gelecek planlarını anlatmakla kalmadı; aynı zamanda partinin “niçin var olduğu” sorusuna cevap verme amacı taşıdı: “Biz Türk milletinin geleceğiyiz.”

İstanbul vurgusu: “Burada söylenen söz Türkiye’nin hikayesidir”
Ağıralioğlu konuşmasında İstanbul’a özel bir anlam yükleyerek sözlerine başladı: “Güneş İstanbul’da başka doğar… İstanbul bir milletin varlık iradesinin tecelligahıdır.” Kongrede yapılan konuşmaların sadece İstanbul’a değil, tüm Türkiye’ye hitap ettiğini, burada söylenenlerin “Türkiye’nin tamamının hikayesi” olduğunu belirtti. Bu çerçevede kongrenin, partinin “millet yolculuğunun kararlılığının” nişanı olduğunu ifade etti.

Sert eleştiri: “23 yıllık iktidarın karnesi”
Konuşmanın en dikkat çekici bölümlerinden biri, iktidara yönelik sert eleştiriler oldu. Ağıralioğlu, 23 yıllık iktidarın “mazeretlerle” yönetildiğini, ortaya çıkan enflasyon, faiz, işsizlik ve geçim sıkıntısı gibi sorunların iktidarın 2025 karnesini sorunsuz kılmayacağını söyledi. Emekli maaşlarından, atanamayan öğretmenlere; siftahsız esnaftan madde bağımlılığına kadar uzanan geniş bir toplumsal kesim listesini tek tek anarak, bu sorunlara yönelik gecikmiş müdahale eleştirisinde bulundu.“Bu enflasyon, bu faiz, bu işsizlik, bu geçim zorluğu… Emeklilerin feryadı, atanamayan öğretmenlerin çilesi… Bunların hesabı sorulmalıdır.”

Ağıralioğlu, iktidarın devlet kurumlarında partileşme ve liyakatın aşınmasıyla oluşan zaaflara da işaret ederek, “Valiler partili sistem yüzünden oyuncak oldu” gibi ifadelerle bürokrasideki sorunları dillendirdi.

Sosyal gündem ve “kimsesizlerin kimesi” vaadi
Konuşmasında sosyal adalet teması öne çıktı. Emekliler, çıraklık mağdurları, özel okul öğretmenleri, dar gelirli aileler, siftahsız esnaf ve gençlerin sorunları Ağıralioğlu’nun programının merkezinde yer aldı. Partinin, yalnızca itiraz eden değil; çözüm üreten, “milleti ayağa kaldırmaya” talip bir siyaset vaat ettiğini vurguladı. “Biz millet için çıktık yola. Ömrümüz milletimizin yanında geçti. Devletimizi ve milletimizi sarıp sarmalayacak bir iradenin kuvveti olarak buradayız.”

Vatan savunması: üretim, eğitim ve itibar üzerine kurulu yaklaşım
Ağıralioğlu, “vatan savunması” söylemini yalnızca güvenlik boyutuyla sınırlamayarak ekonomik ve kültürel alanlara taşıdı. Türk parasının değerine, ihracat gücüne, nitelikli eğitime, iyi üniversitelerle rekabete ve tarımsal üretime dayanan bir savunma hattı kuracaklarını söyledi. Hamasi söylemlere karşın “üretimle savunma” vurgusunu öne çıkardı: “Vatan savunmasını lafla değil üretimle savunma kararlılığındayız… İyi eğitim, dünyanın en saygın üniversiteleriyle rekabet hattına kurduk vatan savunmamızı.”

Dış politika ve insanî meseleler: Gazze ve Doğu Türkistan vurgusu
Ağıralioğlu, konuşmasında uluslararası vicdan meselelerine de değindi. Gazze’de yaşananlara atıfta bulunarak, Doğu Türkistan’da yıllardır devam eden insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Bu alanlarda suskun kalınamayacağını, milletin vicdanına hitap eden bir dış politika perspektifi izleyeceklerini belirtti.

Üslup ve hedef: Nezaket, ilke ve “seçime iktidar” iddiası
Konuşma boyunca Ağıralioğlu, siyasete nezaket, ilkeye dönüş mesajını sık sık yineledi ve partisini “tevazu, nezaket ve birleştirmenin partisi” olarak tanımladı. “Seçim ne zaman olur bilmem ama seçime iktidar hedefleyenleriz” sözleri, partinin iktidar hedefini gizlemediğini gösterdi. Ayrıca geçmiş yönetimin yanlışlarıyla yüzleşip doğru muhasebe yapılması gerektiğini savundu.

Ağıralioğlu, “Türk milleti kurtaran millettir, kurtulan değil. Bizim payımıza protesto değil, kudret düşer. Gazze’de çocuklar açlıktan ölüyorsa, bu bizim utancımızdır” ifadelerini kullandı.

“Türk milleti zulmü durdurmakla anılır”
Yavuz Ağıralioğlu, konuşmasına Gazze’deki insanlık dramını hatırlatarak başladı. Türk milletinin “kurtarabilen bir millet” olduğunu vurgulayan Ağıralioğlu, “Gazze’de çocuklar açlıktan öldü de bizim hissemize Diyanet’in mesajlarından oruç tutmak düştüyse bu bizim mahzunluğumuzdan çok utancımızdır. Türk milleti bir şeyle anılacaksa, zulmü durdurabilmekle anılır” dedi.

Ağıralioğlu, Türkiye’nin Gazze meselesinde etkisiz kaldığını belirterek, “Eğer bu devletin varlığı Gazze’ye bir pet şişe ulaştıramıyorsa, bu devletin kudretinde bir eksiklik vardır. Biz artık gıyabi cenaze namazlarını Gazze’de şehit olanlar için değil, harekete geçemeyen insanlığımız için kılıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Zulmü konuşarak değil, durdurarak bitireceğiz”
Konuşmasında uluslararası kurumların sessizliğini eleştiren Ağıralioğlu, “BM’yi, NATO’yu, insan hakları örgütlerini harekete geçiremedik. 8,5 milyar insanlık feryat figan bağırıyordu, bir alçağı durduramadık. Türk milleti bağırarak değil, zulmü durdurarak anılır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünde gösterdiği haritaları “kıymetli” bulduğunu ifade eden Ağıralioğlu, “Ama İsrail’in ihracat listesinde Türkiye’nin adını görmekten utanıyorum. Zulüm başka, ticaret başka diyen kurmayları duyuyorum, utanıyorum. Artık bize söz değil, söze uygun icraat lazımdır” ifadeleriyle dikkat çekti.

“Hükümet taşlamıyorum ama gerçeği söylüyorum”
Ağıralioğlu, konuşmasının devamında Türkiye’nin dış politikadaki zafiyetlerine ve ekonomik bağımlılıklarına değindi: “Rahip Brunson’ı 100 yıl önce Abdülhamid’in elinden suikastçileri alanların torunları aldıysa, demek ki aynı hatayı hâlâ yapıyoruz. Para aramak zorunda kalanların sözü itibar doğurmaz. Dilenerek itibar toplanmaz. Biz kendi çiftçimizi ayağa kaldırmadan başka ülkelerin vergisini düşürerek vakarı koruyamayız.”

“Anahtar Parti, memleketi teslim almaya geliyor”
Anahtar Parti’nin kuruluş gayesini “memleketi yüksek ahlakla yeniden inşa etmek” olarak tanımlayan Ağıralioğlu, “Anahtar Parti, 23 yıllık iktidarın muhasebesini yapıp, ‘daha iyisini biz yaparız’ diyenlerin partisidir. Bu memleketi sizden alacağız, milletle alacağız, milletle yeniden kuracağız” diye konuştu.

Ağıralioğlu’nun “Memleketimizi sizden alacağız” sözleri salonda uzun süre alkışlandı.

“Kırdınız, biz toparlayacağız”
Konuşmasının son bölümünde birleştirici bir ton kullanan Ağıralioğlu, siyasetteki kutuplaşmaya sert çıktı: “Böldünüz, biz birleştireceğiz. Parmak salladınız, biz severek alacağız. Kırdınız, biz toparlayacağız. Kürttü, Aleviydi, Sünniydi, bizdendi, sizdendi demeyeceğiz. 85 milyon bizim vatandaşımızdır. Bu memleketin her evladı bizimdir.”

“Üniversiteleri ayağa kaldıracağız”
Eğitimden ekonomiye, siyasetten sosyal barışa kadar birçok başlıkta vizyon ortaya koyan Ağıralioğlu, “Üniversiteleri gürül gürül fikir üreten merkezlere dönüştüreceğiz. Bizim hedefimiz; gençliğini yitirmemiş bir devlet, dirayetini kaybetmemiş bir millettir” dedi.

“Sandıkta görüşeceğiz”
Konuşmasını büyük bir coşkuyla tamamlayan Anahtar Parti lideri, “Sizi sandıkta bekleyeceğiz. Sizi milletin vicdanında bekleyeceğiz. Devleti, milletiyle barıştıracağız. Bu ülkenin alnına yeniden adalet yazacağız” diyerek kürsüden indi.

Kongre sonunda partililer “Yavuz Başkan” sloganlarıyla uzun süre alkış tuttu.

Haber Ahmet Çekin-Cem San- Erdem Can

 

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP